Uzun Hikaye - Mustafa Kutlu

"Hayat dediğin nedir ki? Anlaşılmaz bir sır. Kurduğunuz düzen hep böyle sürüp gidecek sanırsınız. Birden ip kopar, ışık söner, her şey darmadağın olur..."

Bu cümle kitabı özetliyor diyebilirim. Hayatı boyunca yerleşik düzen oturtamamış, oğluyla kasaba kasaba gezen Bulgaryalı Ali'nin hikayesi anlatılıyor.

Ne hikaye ne roman adı gibi Uzun Hikaye. Zaman zaman neşeli komik, zaman zaman dramatik ama sıcak bir hikaye. Zaten Mustafa Kutlu okumayı da bu yüzden seviyorum sıcacık samimi ve akıcı bir dili var :)

Filmi de yapılmış bu kitabın. Daha izlemeye zaman bulamadım ama genel yorumlar olumlu yönde. En kısa zamanda izleyeceğim :)


İşte bu da filmin fragmanı :)



Uzun Hikaye Fragman HD paylaşan: CILGIN_VIDEO

Fırında Somon Balığı

Selamlar :)
Bu yazımda sizlerle geçenlerde yaptığım ve çok beğendiğim bir balık tarifi paylaşacağım.
Biz kalabalık bir aile olduğumuz için biraz fazla yaptım isteğinize göre ölçülerle oynayabilirsiniz :)

Fırında Somon

Malzemeler
1 kilo somon balığı
3 patates
5 diş sarımsak
Tuz
Karabiber
Kırmızı pul biber
Zeytinyağı

Yapılışı:
Patatesleri elma dilimi şeklide doğuruyoruz.
Bir kaba balıkları ve patatesleri koyuyoruz.
Tuzunu, karabiberini, kırmızı biberini ekliyoruz.
İsteğe göre sarımsakları rendeliyoruz veya bütün halinde atıyoruz.
Zeytinyağını da ekleyip karıştırıyoruz.

Fırın tepsisine döküyoruz ve 180 derece fırında 30 dakika pişiriyoruz.






Bu kadar basit :) Hem lezzetli hem de kolay bir tarif :)

Senden Önce Ben - JOJO MOYES

MERHABALAR :)


 Bugün, okuduğum ve çok etkilendiğim bir kitaptan bahsetmek istiyorum. Aslında aylardır en çok satanlar listesinde eminim çoğunuz okumuştur. Bende uzun zamandır okumak istiyordum, demek bu günlere kısmetmiş.


Ben bir kitabı almadan önce hakkında neler yazılmış diye bir bakarım. Benim gibi yorumlara önem verenler için bende kendi naçizane fikirlerimi yazayım dedim. :) Merak etmeyin konuya çok girip okumanıza gerek kalmayacak kadar açıklama yapmayacağım.






Bahsettiğim kitap Jojo Moyes’in ‘Senden Önce Ben’ kitabı. Kitabın kapağı pembe olmasıyla beni en başta etkiledi zaten :)










Okumaya başladığımda elimden bırakamayacağım bir kitap olduğunu anladım. Gittiğim her yere götürdüm, okudum. Kendini okutan bir kitap sıkılmama garantisi verebilirim. Özellikle benim gibi yolunuz uzunsa yolda sıkılmadan okuyabileceğiniz bir kitap.





Gelelim içeriğine; bir trafik kazasıyla hayatı alt üst olan Will ve Will’in bakıcısı olarak işe giren Lou arasında geçiyor hikaye. Tabiî ki aşk var. :) Acı, çaresizlik, ümit, cesaret var.








Hem ağlamak, hem gülmek, duygulanmak istiyorum diyorsanız bu kitabı okuyun derim. Ama son sayfaları okurken yalnız olsanız iyi olur. Çünkü gözyaşlarınıza hakim olamayabilirsiniz…

Bu da kitabı elimden bırakmadığımın resmidir. Piknikte bile okudum :)

Gönlümce

Gönlümce dedim bloğumun adına ; kendimce, içimden geldiğince, dilim döndüğünce bir şeyler karalayacağım bende :)

Ben kim miyim?
Ben Gönül, 20 yaşındayım ve İstanbul Üniversitesinde Fen Bilgisi Öğretmenliği okuyorum. Aslında bu bloğu bilgisayar dersi ödevim için açtım itiraf ediyorum. Ama iyi ki de böyle bir ödev verildi çünkü hep aklımdaydı da bir türlü cesaret edip açamamıştım.

Bazen hoşuma giden bir söz veya kitaptan bahsedeceğim. Ya da gezip gördüğüm yerleri paylaşacağım sizlerle. Belki gününüze keyif katacak bir yemek tarifi, hatta kişisel bakım, makyaj gibi konularda bizimle olacak :)

Tamamen kişisel bir blogla karşı karşıyasınız, içimden ne gelirse o :)
Hadi bakalım hayırlısı...